Herkese merhaba,
Çok uzun zamandır ortalarda yoktum. Ne yaptığımı sorarsanız hayatımın en garip yılını geçirmekte meşguldum, işin asıl garibi ise çevremdeki neredeyse herkes "Şu 2012 bir geçse artık" diyor. Bilemiyorum Mayalılar gerçekten de haklı mı yoksa:) Ortalıkta olmadığım süre zarfında pin pon topu gibi şehir şehir, ev ev hatta otel otel gezdim. En yakın bildiklerim en uzağım olurken, en uzak olduklarımla dertleştiğimi fark ettim. Tüm bildiklerim yanlışmış meğer, öğrendim. Üç yıldır sürüncemede kalan bir işimi ise şimdilik hallettim ki ona bile ne yazık ki sevinemedim. Bu ayın sonundan itibaren artık pratisyen değil asistan doktorum, İstanbul'uma geri dönüyorum üstelik. İç Hastalıkları dalında uzmanlık eğitimi almak için hem de ki yıllardır hayalini kurduğum şey sonunda gerçekleşiyor demek olsa da bu içim çok buruk. Babaannem " Öyle olmasa böyle olmazdı zaten" der ki her zamanki gibi yine haklı galiba:) Yoğun günler beni bekliyor kısacası, bol nöbetli, bol hastalı, bol kaprisli ama dört gözle bekliyorum hepsini, Churchill mi söylemişti ne " Çalışmaktan üzülmeye vakit bulamıyorum" diye, ne diyeyim en güzel bir şey işte:)
kalimero
20 Kasım 2012 Salı
23 Haziran 2012 Cumartesi
istelezzet.com
Lezzetli yemek yemeyi seven, ama yemek yapmaktan hoşlanmayan benim gibiler için çok güzel bir hayal kurdum.Biraz uçuk ama olsun !...
Yemek için hiç kafa yormayayım, pişirme işkencesi hiç yaşamayayım, oturduğum yerden sadece parmağımın ucuyla tek seferde 7/24 yemek alabileyim, ben canımın çektiğini , evdekiler dilediğini yese, yemek yerken puan kazansam, puanlarımla bedava yemek alsam, kararsızlık yaşamadan evime en yakın restoranlar önüme serilse, misafir ağırlama derdinden kurtulup birlikte mangal keyfi bile yaşasam, diyet yemekler, organik ürünler gibi alternatif seçenekler olsa, üstelik bunların hepsini gerçekleştirirken kaliteden ödün vermeyen bir mucize olsa ! ...
Yemek Siparişi Sepet ile Taşınmaz...:) from Istelezzet on Vimeo.
Eh bu kadarı da fazla dediğinizi duyar gibiyim !..
Ne yazık ki yanıldınız çünkü hayalim gerçek oldu, evet evet yanlış okumadınız bütün bunları fazlasıyla gerçekleştiren "istelezzet.com" benim hayalimi gerçekleştirdi.
Artık benden mutlusu yok ve de tembeli ...
Oh! dünya varmış sırtımdan kocaman bir yük kalktı
.
Şimdi tek yapmam 444 4 783'ü aramak ya da interneti açıp "istelezzet.com"a bağlanmak, hepsi bu...
Bir bumads advertorial içeriğidir.
21 Haziran 2012 Perşembe
Tatil 2012
Epeydir yoktum ortalıkta, bu arada tatile de gittim geldim geçen hafta. İşten güçten daha bugün bakabildim çektiğimiz fotoğraflara ama ı-ıııh bir tatil yazısı hazırlayabilecek hiç bir şey yok ortada-şiir gibi mi yazıyorum ne =)- O yüzden geçen sene olduğu gibi yine kuru kuru yazıyla anlatacağım=)
Geçen hafta sevgilimle öyle bir daraldık ki evde, ne yapsak ne yapsak diye düşünürken en iyisinin tatile gitmek olduğuna karar verdik ve hemen apar topar rezervasyon yaptırıp çıktık yola. Çok da iyi yapmışız bana kalırsa, çünkü geçen sene temmuz sonu-ağustos başı gibi çıktığımız için tatile, hava o kadar bunaltıcıydı, oteller o kadar kalabalıktı ki tatil de hafiften işkence modunda geçmişti=)
Son anda karar verdiğimiz için fazla maceraya atılmadık ve zaten daha önce defalarca konakladığımız bir beldede karar kıldık: Belek =) Geçen sene de yazmıştım Belek'in denizinden hiç hoşlanmıyorum ama tesisler tembel tembel yatıp kafa dinlemek isteyenler için dört dörtlük gerçekten. En azından otelde değişiklik yapalım dedik ve Susesi Luxury Resort'un yollarına düştük. Ben zaten adını ilk duyduğumdan beri merak ediyordum kendisini, Susesi nasıl bir huzurlu, nasıl bir emekli mekanı ismidir böyle=)
Görüldüğü üzere gerçekten çok büyük bir tesis, zaten giriş işlemlerini tamamladıktan sonra tesisin haritasını takdim ediyorlar ki biz haritayı yanımızdan ayırmadık beş gün boyunca=)
Havuz sevmeyen bir insan olarak ben bu havuza bayıldım mesela, adı üstünde Susesi zaten=)
Odamız normal oda olmasına rağmen hem banyosu, hem kendisi gayet geniş ve ferahtı. Yemekler özellikle de tatlılar -ki ben tatlı da sevmem evet- gerçekten çok güzeldi. Hizmet ise olağanüstüydü. Gak deyince su, guk deyince ekmek deriz ya işte onun vücut bulmuş halini düşünün. Bu kadar güler yüzlü insanı nereden bulmuşlar da bir araya getirmişler anlayamadık. Sanki beş günlük tatil yapmaya gelen insanlar değilmişiz de, otel sahibinin bizzat kendisi imişiz gibi bir tutum sergilediler konakladığımız süre boyunca-ve evet örnekler çoğaltılabilir bu konuda=)- Yalnız bir arada kendimizi Rusya'da hissettik, lobiden tutunda kat görevlisine, animatörüne kadar çalışanların çoğu Rus ve Türkçe bilmiyorlar haliyle=) İlk günler İngilizce konuşarak anlaşma yoluna gitmiş olsam da bir süre sonra Fransız vari bir milliyetçilik kabardı içimde ve kendi memleketimde niye başka bir dilde meramımı anlatmak zorunda kalayım ki düşüncesiyle İngilizce konuşmaya çalışan cennet hurisi tipli Rus kızlarına bön bön bakmayı tercih ettim, agresif bir dönem yaşıyordum ondan da olabilir tabi=)
Uzun lafın kısası benim bugüne kadar tatil yapmış olduğum tesisler içinde açık ara farkla en beğendiğim Susesi Luxury Resort oldu. Yattığı yerden tatil yapmayı sevenlere kesinlikle tavsiye olunur, tabi çocuk olunca durumlar nasıl oluyordur onu bilemiyorum ama bu kadar misafirperver bir tesis ona da güzel çözümler bulmuştur herhalde diye düşünüyorum=)
Geçen hafta sevgilimle öyle bir daraldık ki evde, ne yapsak ne yapsak diye düşünürken en iyisinin tatile gitmek olduğuna karar verdik ve hemen apar topar rezervasyon yaptırıp çıktık yola. Çok da iyi yapmışız bana kalırsa, çünkü geçen sene temmuz sonu-ağustos başı gibi çıktığımız için tatile, hava o kadar bunaltıcıydı, oteller o kadar kalabalıktı ki tatil de hafiften işkence modunda geçmişti=)
Son anda karar verdiğimiz için fazla maceraya atılmadık ve zaten daha önce defalarca konakladığımız bir beldede karar kıldık: Belek =) Geçen sene de yazmıştım Belek'in denizinden hiç hoşlanmıyorum ama tesisler tembel tembel yatıp kafa dinlemek isteyenler için dört dörtlük gerçekten. En azından otelde değişiklik yapalım dedik ve Susesi Luxury Resort'un yollarına düştük. Ben zaten adını ilk duyduğumdan beri merak ediyordum kendisini, Susesi nasıl bir huzurlu, nasıl bir emekli mekanı ismidir böyle=)
Görüldüğü üzere gerçekten çok büyük bir tesis, zaten giriş işlemlerini tamamladıktan sonra tesisin haritasını takdim ediyorlar ki biz haritayı yanımızdan ayırmadık beş gün boyunca=)
Havuz sevmeyen bir insan olarak ben bu havuza bayıldım mesela, adı üstünde Susesi zaten=)
Odamız normal oda olmasına rağmen hem banyosu, hem kendisi gayet geniş ve ferahtı. Yemekler özellikle de tatlılar -ki ben tatlı da sevmem evet- gerçekten çok güzeldi. Hizmet ise olağanüstüydü. Gak deyince su, guk deyince ekmek deriz ya işte onun vücut bulmuş halini düşünün. Bu kadar güler yüzlü insanı nereden bulmuşlar da bir araya getirmişler anlayamadık. Sanki beş günlük tatil yapmaya gelen insanlar değilmişiz de, otel sahibinin bizzat kendisi imişiz gibi bir tutum sergilediler konakladığımız süre boyunca-ve evet örnekler çoğaltılabilir bu konuda=)- Yalnız bir arada kendimizi Rusya'da hissettik, lobiden tutunda kat görevlisine, animatörüne kadar çalışanların çoğu Rus ve Türkçe bilmiyorlar haliyle=) İlk günler İngilizce konuşarak anlaşma yoluna gitmiş olsam da bir süre sonra Fransız vari bir milliyetçilik kabardı içimde ve kendi memleketimde niye başka bir dilde meramımı anlatmak zorunda kalayım ki düşüncesiyle İngilizce konuşmaya çalışan cennet hurisi tipli Rus kızlarına bön bön bakmayı tercih ettim, agresif bir dönem yaşıyordum ondan da olabilir tabi=)
Uzun lafın kısası benim bugüne kadar tatil yapmış olduğum tesisler içinde açık ara farkla en beğendiğim Susesi Luxury Resort oldu. Yattığı yerden tatil yapmayı sevenlere kesinlikle tavsiye olunur, tabi çocuk olunca durumlar nasıl oluyordur onu bilemiyorum ama bu kadar misafirperver bir tesis ona da güzel çözümler bulmuştur herhalde diye düşünüyorum=)
9 Mayıs 2012 Çarşamba
İstanbul Tatili ve Dukan Diyeti
Son iki haftadır İstanbul' da, evimdeydim... Aslında gitmeden önce rejimimi bozmamaya çok kararlıydım ama iki hafta da kısa bir süre değil tabi=) İlk günler bir iki bir şeyler filan derken bir kaç gün sonra normal yeme düzenime döndüm, hatta biraz abartılmış versiyonuna=) Neler neler yemedim ki... Çikolatalı pastalar, açma börekler, haşhaşlı çörekler, patates salatası ve hatta kızartması, sütlaç, ıslak hamburger, kaşarlı dürüm ve liste böyle uzar gider=) Amma velakin tek bir gram bile almadan evime geri döndüm. Böylece koruma evresinde verdiğim kiloları kolay kolay geri almayacağımı görmüş oldum-protein perşembesi filan bile yapmamış olmama rağmen hem de-. İşin en güzel tarafı ise ailemin "İmkanı yok kolun bacağın bile girmez" dedikleri uzun zamandır dolapları bekleyen eski kıyafetlerime yeniden kavuşmam oldu=) Ki o kıyafetlerin bir çoğu şu anki kilomdan çok daha hafif olduğum dönemlerde alınmıştı. Verdiğim kiloya oranla çok daha fazla inceldiğim kanıtlanmış oldu yani...
Eşim ise üç kilo alarak geri döndü, sanırım içtiği bir kaç duble rakı neden oldu bu duruma. İstanbul' a giderken arabada söylediğim "Bir de Taş Devri Diyeti varmış hacı, onda rakıda serbest diyorlar" söylemimi "Dukan Diyeti' nde rakı serbest" olarak anladığı için algıda seçiciliğine sağlık diyorum buradan=) Neyse ki bu sabah itibariyle-eve döneli bugün 3. günümüz- o aldığı 3 kiloyu geri vermekle kalmadı, bir de üstüne 700 gr daha eksik çıktı tartıda. Bense gitmeden önceki kilomdan 100 grcık daha eksiğim. Temizlik filan derken yeme düzenimi tam geri oturtamadım henüz ama 3-4 günlük atakla yeşil sahalara geri dönmeyi planlıyorum en kısa zamanda=)
Eşim ise üç kilo alarak geri döndü, sanırım içtiği bir kaç duble rakı neden oldu bu duruma. İstanbul' a giderken arabada söylediğim "Bir de Taş Devri Diyeti varmış hacı, onda rakıda serbest diyorlar" söylemimi "Dukan Diyeti' nde rakı serbest" olarak anladığı için algıda seçiciliğine sağlık diyorum buradan=) Neyse ki bu sabah itibariyle-eve döneli bugün 3. günümüz- o aldığı 3 kiloyu geri vermekle kalmadı, bir de üstüne 700 gr daha eksik çıktı tartıda. Bense gitmeden önceki kilomdan 100 grcık daha eksiğim. Temizlik filan derken yeme düzenimi tam geri oturtamadım henüz ama 3-4 günlük atakla yeşil sahalara geri dönmeyi planlıyorum en kısa zamanda=)
20 Nisan 2012 Cuma
Celebrity Beauty Bag Vol.15 Eva Longoria
1. Shu Uemura Luxe Black Lashes & Liquid Eyeliner
2. L'Oréal Paris Color Riche Star Secrets in Eva Toffee
3. Laura Mercier oil-free Foundation
4. Girlactik Chic Shine
5. Girlactik Star Shadow
6. Skin Doctors Retanew
7. Shu Uemura Glow On Blush
Kaynak: www.handbag.com
Fashion In Love
Bu sezonun en dikkat çekici parçaları pastel tonlar; nane yeşili, pastel pembe, oranj... ve tabi ki de sarı! Baharın gelişini müjdeleyen ve içimizi ısıtacak olan bu renkler makyajımıza da yansıyor. Sezon trendlerini takip eden her kız için yanından ayıramayacağı ve onu asla yarı yolda bırakmayacak bir ürün var artık!
Lancôme’dan Rouge in Love!!!
24 farklı renkten oluşan bu seri dudaklarınızı yumuşacık yaparak uzun süreli koruma vaat ediyor. Rouge in Love’ın Red-Corals serisi bu sezonun pastel trendini tamamlayıcı nitelikte. Corail in Love ve Miss Coquelicot için söyleyebilirim ki diğer rujlar ile kıyaslandığında kendini hemen fark ettiriyor. Hafifliği, kalıcılığı ve Rouge In Love’ın sunduğu renk çeşitleri kendimi her an özel hissetmemi sağlıyor. Gece – gündüz yoğun tempoda yaşayan, sezon trendlerini yakından takip eden ve hayal kırıklığına uğramak istemeyen herkes için tavsiyem: Lancôme Rouge In Love
http://www.facebook.com/LancomeTurkey
Bir bumads advertorial içeriğidir.
11 Nisan 2012 Çarşamba
Dukan Diyeti' nde Olmazsa Olmazlarım
Birçok blogda bu tür yazılara rastlamak mümkün ama yaklaşık 2 aydır devam ettiğim diyetimin olmazsa olmaz ürünlerinden ve nerelerden temin edilebildiklerinden bahsetmek istedim bugün.
Öncelikle bu son 2 aylık dönemde en sık alışveriş ettiğim yer www.gurmenet.com.tr oldu sanırım. Alışveriş sitesi yetkililerinin biz Dukan Diyeti uygulayıcıları için özel bir kategori oluşturmuş olmaları takdire şayan bir davranış bence çünkü böylelikle ihtiyacınız olan bir çok şeyi tek bir yerden kolaylıkla alabiliyorsunuz. Benim sık sık aldığım ürünlere gelirsek:
KEPEKLER:
Yulaf Kepeği:
AROMALAR:
SOSLAR:
Öncelikle bu son 2 aylık dönemde en sık alışveriş ettiğim yer www.gurmenet.com.tr oldu sanırım. Alışveriş sitesi yetkililerinin biz Dukan Diyeti uygulayıcıları için özel bir kategori oluşturmuş olmaları takdire şayan bir davranış bence çünkü böylelikle ihtiyacınız olan bir çok şeyi tek bir yerden kolaylıkla alabiliyorsunuz. Benim sık sık aldığım ürünlere gelirsek:
KEPEKLER:
Yulaf Kepeği:
Buğday Kepeği:
GOJİ BERRY(KURT ÜZÜMÜ):AROMALAR:
SOSLAR:
TOFU:
SÜT TOZU:
Gelelim süt ve süt ürünlerine... Daha önce de söylediğim gibi periferde ikamet ettiğim için light ürünlere erişimim kısıtlı=) Gerçi eşim ve bendeki değişimleri gözlemleyen market sahibimiz de Dukan Diyeti'ne gönlünü kaptırdığı için son günlerde istediklerimi daha rahat bulabilmeye başladım=)
SÜT:
Bulabildiğim zamanlarda favorim Sek'in light sütü ama bulamıyorsam ikinci tercihim:
YOĞURT:
Yine daha önce söylediğim gibi henüz light yoğurt bulabilmiş değilim, o yüzden bulabildiğim en az yağlı yoğurdu kullanıyorum:
Bulabilirsem de Activia alıp yarım yağlı sütten kendi yoğurdumu kendim yapıyorum ve gerçekten çok lezzetli oluyor. Ekşi yoğurttan hiç hoşlanmayan bir bünye olarak o kadar leziz buluyorum ki kendi mayaladığım sanki şeker katılmış gibi tatlı olan yoğurdu krepe filan koymaya kıyamıyorum=)
AYRAN:
Yine bulabildiğim en az yağlı ayran bu, ama ben pek içmiyorum, genelde eşimin beslenme çantasına koymak için alıyorum=) Bim'lerde bulunabiliyor.
KEFİR:
Gerçekten çok lezzetli bir şey bana göre kefir. Eğer bulabilirsem mayasını edinip bunu da evde kendim yapmak istiyorum=) A101'lerde bulunuyor bu marka ama lightını hiç görmedim bizim buralarda ne yazık ki...
PEYNİR:
Benim favorim:
Sevgilim favorisi:
Yörsan Lor Peyniri'ni de denedim ama bana çiğ süt gibi koktu, yiyemedim bir türlü ama sevgilim de Kaanlar'ı yiyemedi, çok kuru bulduğu gerekçesiyle. Kaanlar ve Aknaz markası Bim'de bulunabiliyor bu arada.
Bunun hastasıyım işte, yoğurtla karıştırıp kendime mayonezimsi bir şeyler bile yapabiliyorum =) ama çok masum olduğunu düşünmediğim için fazla yememeye çalışıyorum. Zaten bizim burada yok, şehre indikçe depoluyorum=)
Bu da süt ürünü sayılır mı bilmiyorum, zaten bundan da biraz ürktüğüm için aldım ama pek kullanamadım. Zaten yine bizim buralarda yok, biterse ne zaman alabilirim meçhul...
TATLANDIRICI:
Bunların hepsini denedim, lezzet olarak en hoşuma giden Splenda markası oldu.
İÇECEK:
Ne yazık ki bu da bizim buralarda olmadığından şehre gittikçe alabiliyorum, belki bu iyi bir şeydir fazla tatlandırıcıya maruz kalmamak adına ama mesela bugün son kutuyu içtim ve bir daha uzun bir süre yok :(
ÇAYLAR:
Ne yazık ki bunlarda bizim burada yok ama stoklarım sağlam neyse ki=)
HAZIR YEMEK:
Besin Değerleri:
Protein (g) | 23,91 |
Yağ (g) | 3,2 |
Karbonhidrat(g) | 17,03 |
Enerji (Kcal) | 249 |
* Besin değerleri 100 gr içindir. |
Besin Değerleri:
Protein (g) | 18,39 |
Yağ (g) | 2,6 |
Karbonhidrat(g) | 7,92 |
Enerji (Kcal) | 155 |
* Besin değerleri 100 gr içindir. |
A101'de var bu marka, değerleri bayağı iyi diğer markalarla karşılaştırıldığında.
SİRKE:
...ve son iki aydır beni en çok mutlu etmiş olan yemek tarifiyle bitirmek istiyorum bugünkü Dukan dosyamı: Karnabahar Kısırı=) Tarif için tık tık.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)